Dünyada Veteriner Hekimligi Egitimi-Ögretimi
Tarih boyunca yasanan dogal afetler disindaki en büyük felaketlere salgin hayvan hastaliklarinin neden oldugu kabul edilmektedir. Avrupa'da 18. yüzyilin ilk yarisinda, sigir vebasi salginlarinda 200 milyon sigir ölmüs; tek tirnaklilarda da salgin hastaliklarin yayilmasiyla tarimsal islevler durmus; açlik baslamis; ekonomik ve sosyal yasam durma noktasina gelmistir. Italya ve Ingiltere' de soruna çare bulmak üzere görevlendirilen beseri hekimler, çözümün ancak veteriner hekimlerin yetistirilmesi ile mümkün olabilecegini belirtmislerdir. Bu düsünce, ilk ve ikinci veteriner okullarini 1762 ve 1764 yillarinda açan Fransa tarafindan gerçeklestirilmistir. Avrupa ülkelerinden bu okullara ögrenciler gönderilmis ve bunlar mezuniyetten sonra kendi ülkelerinde veteriner okullarinin kuruculari olmuslardir. Bu okullardan mezun olan veteriner hekimler sahadaki etkili çalismalari ile büyük basari saglayarak veteriner hekimligin önemini kanitlamislardir. Veteriner hekimligi egitimini baslatan, bilgili ve yetkin veteriner hekimleri uygulama alanina yayan tüm Avrupa ülkelerinde, tarim devriminin dayanagini, saglikli ve verimli hayvan varligi olusturmus; toplumsal kalkinma ve sanayi devrimi için genis olanaklar saglanmistir. Türkiye'de Veteriner Hekimligi Egitimi-Ögretimi Osmanli Dönemi Ülkede modern anlamda Tip ve Harp Okullarinin kurulusu 1827 ve 1834'de gerçeklestirilmis; ilk Veteriner Okulu ise, Tanzimat sonrasi, 1842'de açilabilmistir. Bu okul da dünyadaki örnekleri gibi; salgin ve diger hayvan hastaliklari ile mücadele edebilecek olan veteriner hekimlerin yetistirilmesi amaciyla açilmistir. Egitim-ögretim süresi 1848-1849 döneminden baslayarak dört yila çikartilmis; 1853'den itibaren Avrupa veteriner fakültelerindeki ders programlari uygulanmistir. Mezun veteriner hekimlerin hayvan hastaliklari ile mücadele yaninda haralarda yetistiricilikle ilgili görevler yüklenmesi, veteriner hekimligi mesleginin önemli bir asamasini olusturmustur. Veteriner hekimligi hizmetlerinin ülke çapinda yayginlastirilmasi amaci ile 1889'da Sivil Veteriner Okulu açilmis ve "Veteriner Isleri Müdürlügü" kurulmustur. Ayni yillarda Türkiye'de laboratuar çalismalari baslatilmis; hekim ve veteriner hekimler önce "Kuduz Müessesesi"ni sonra "Osmanli Bakteriyolojihanesi'ni faaliyete geçirmislerdir. Böylece egitim-ögretim, arastirma ve uygulama etkinlikleri birbirini tamamlamistir. Ilk hayvan sagligi yönetmeligi, ilk sigir vebasi serumu üretimi ve uygulamasi veteriner okullarinin ve Veteriner Isleri Müdürlügünün ortak çalismalariyla gerçeklestirilmistir. Böylece sorunlar egitime, egitimdeki bilgi de alana aktarilarak, egitim ve uygulama alaninda sürekli bir isbirligi gerçeklestirilebilmistir. Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet döneminde gerçeklestirilen ilk ve en önemli reformlar arasinda veteriner hekimligi egitimi ve hayvancilik konulari da yer almistir. Salgin hayvan hastaliklari ile çagdas anlamdaki savas yöntemlerinin uygulanmasi yolunda Avrupa ülkelerinden gelen yogun baski, Cumhuriyet'in ilani ile birlikte ciddiyetle ele alinmis; Office Internationale Epizootie (OIE)'ye ve Dünya Veteriner Hekimleri Birligine üyelikler gerçeklestirilmis; 1924-1929 yillarinda uygulanan "Bes yillik Veteriner Hekimligi Hizmetleri Programi" çerçevesinde; 1926 yilinda Hayvan Islah Kanunu", 1928 yilinda "Hayvanlarin Saglik Zabitasi Hakkinda Kanun" kabul edilerek uygulamaya konulmustur. Bu sayede, basta sigir vebasi olmak üzere, hayvan hastaliklariyla savasta üstün bir basari saglanmistir. Diger yandan, dünya standartlarina uymak ve ülke sorunlarina çözüm getirmek amaciyla 1933 yilinda Istanbul'daki Yüksek Veteriner Okulu "Fakülte" olarak Ankara'ya nakledilmistir. Bu kurumda Alman ögretim üyelerinin de katkilari ile 20. yüzyilin ilk yarisinda geçerli olan modern anlamdaki veteriner hekimligi egitimi gerçeklestirilmistir. Tüm bu asamalarda ögretim kadrosu ile Tarim Bakanligi ve meslek örgütü arasinda sürekli ve yakin bir isbirligi saglanmistir. Ilk Üniversite Kanunu (1946) ile Ankara Üniversitesi kurulmus ve Veteriner Fakültesi, üniversite olanaklarindan yararlanarak, evrensel, bilimsel ve özerk bir yönetime kavusmak amaciyla 1948'de Ankara Üniversitesine baglanarak üniversite sistemi içerisine girmistir. Ilk iki yilda gerçeklestirilen düzenleme ile 1950'de, o yillarin üniversite yapisindaki "kürsü" sistemine geçilmis; lisans programlari yenilenmis; lisansüstü düzeyde Tarim Bakanligi ile isbirligi içinde "uzmanlik" egitimi baslatilmistir. Böylece, kisa sürede ülkenin uzman veteriner hekim açigi da kapatilmistir. Giderek artan veteriner hekim gereksinimini karsilamak amaci ile 1989'li yillarda ikinci bir veteriner fakültesinin açilmasi konusu Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafindan gündeme getirilmis; önce Ege , daha sonra Istanbul Üniversitesinin bünyesinde bir fakülte açilmasi amaçlanmis, ancak bu konuda olumlu bir sonuç alinamamistir. Planli kalkinma sürecinde veteriner hekim açigi yeniden gündeme getirilmistir. Ancak, "Üçüncü Bes Yil Yeni Strateji ve Kalkinma Plani Insan Gücü" çalismalarinda, veteriner hekim arzinda fazlalik oldugu ileri sürülmüstür. Fakülte, Bakanlik ve meslek örgütlerinin ortak çalismalari sonunda bu hatanin düzeltilmis olmasina ragmen, ikinci veteriner fakültesi ancak,1970'de Elazig'da açilabilmistir. Daha sonra 1972'de Istanbul'da üçüncü ve 1978'de Bursa'da dördüncü veteriner fakültesinin açilisi gerçeklestirilebilmistir. Yeni kurulan bu üç fakültenin açilma istegi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile tabanin égilimini yansitan Türk Veteriner Hekimleri Birligi Merkez Konseyi tarafindan gündeme getirilmis; tüm hazirliklar Fakülte Kurularinda yapilmis; Devlet Planlama Teskilati (DPT) görüsleri alinmis, üniversitelerin senatolari tarafindan onaylanmis ve kurucu kadrolarin saglanmasindan sonra egitim-ögretime baslanilmistir. Bu fakültelerin tümünde ders programlari ile egitim-ögretim beraberliginin saglanmasi Türkiye'de veteriner hekimligi egitiminin önemli noktalarindan birini olusturmustur. Türkiye'de 1980 sonrasi kabul edilen "2547 Sayili Yüksek Ögretim Kanunu" 1981 yilindan itibaren uygulamaya konulmustur. Kanun uyarinca, 1982 yilinda çikartilan "41 Sayili Kanun Hükmündeki Kararname" ile üç yeni veteriner fakültesi daha kurulmus; Konya ile Van'da 1982'de ve Kars'ta 1985 yilinda egitim-ögretime baslanilmistir. Yüksek Ögretim Kurulu tarafindan hazirlanan "Veteriner Fakültelerinde Egitim ve Ögretim Plani ile Ilgili Ilkeler' 1982-1983 ders yilindan itibaren tüm veteriner fakültelerinde uygulanmaya baslamistir. Buna göre "bilim dallari kapsaminda olmayan zorunlu dersler ve seçmeli dersler" ifadeleri altinda bazi meslek dersleri seçmeli duruma düsürülmüs; diger yandan, veteriner hekimligi ile dogrudan ilgisi olmayan ve çagdas veteriner hekimligi egitimi programlarinda yer almayan bazi derslerin egitim-ögretim süresince okutulmasi zorunlulugu getirilmistir. Bu ve benzeri nedenlerle Türkiye veteriner fakültelerinden verilen diplomalarin yabanci ülkelerde geçerliliginin tartisilmasi gündeme gelmistir. Veteriner fakültelerindeki esgüdümü saglamak, egitim-ögretim programlarinda yapilacak degisiklikler ile yeni olusturulacak bilim ve ana bilim dallari konusunda öneriler gelistirmek ve karar vermek amaciyla 1989 yilinda, bir rektörün baskanliginda veteriner fakültelerinin dekanlarindan olusan "Üniversitelerarasi Kurul Veteriner Bilimleri Egitim Konseyi" kurulmustur. Veteriner fakültelerinde tüm ögretim üyelerinin görüsleri alinip, uluslararasi minimal ölçütler ile uygulamadaki sorunlar göz önünde tutularak yeniden hazirlanan ders programlari bu Konsey tarafindan onaylanarak 1990-1991 egitim-ögretim yilindan itibaren Ankara, Elazig, Istanbul ve Konya'daki veteriner fakültelerinde yürürlüge konulmustur. Daha sonraki yillarda diger fakülteler de bu programi uygulamaya baslamislardir. Fakültelerdeki egitim-ögretim denkligini saglamak yaninda, fakültelere alinacak ögrenci sayilari ile yeni fakültelerin açilmasi konusu da gündeme getirilmistir. Bu amaçla; Veteriner Bilimleri Egitim Konseyinin 26 Ekim 1990 günü yaptigi toplantisinda; "Veteriner fakültelerine alinacak ögrenci sayisinin azaltilmasi ve yeni veteriner fakültelerinin açilmamasi konusunda gerekçeli olarak hazirlanan görüsün Yüksek Ögretim Kurulu Baskanligina arzina oy birligi ile karar vermistir" seklinde bir karar alinmistir. Bu karara ragmen, bugün Türkiye'de veteriner fakültelerinin sayisi 19'a yükseltilmis bulunmaktadir.
Kaynak: 1. Türk Veteriner Hekimligi Kurultayi Sonuç Raporu 1998