Prof.Dr.Ender YARSAN
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
   
 

Veteriner Hekimligi

Veteriner Hekimligi Yüksek verim elde etme arastirmalariyla birlikte hayvanlarin verimlerinin düsmesine veya ölümlerine sebep olan hastaliklarin teshis ve tedavi yollari da arastirilmistir. Bunlarla ilgili arastirmalarin milattan önceki yüzyillarda Türklerde, Hindistan'da, Eski Çin'de, Misir'da ve Iran'da yapildigi arkeolojik kazilarda çikan tarihi eser ve papirüslerden anlasilmaktadir. Daha sonraki yüzyillarda da gelismeler devam etmis, Islamiyetin dünyaya yayilmasiyla birlikte diger ilim dallarinda oldugu gibi, veteriner hekimlik meslegi de gelisme göstermistir. Yunancadan tercümeler yapilmis, eski bilgilerden faydalanarak Müslüman baytarlar yeni yeni teshis ve tedavi usulleri gelistirmislerdir. Bunlarin sonucu olarak at, koyun, keçi, sigir, deve gibi hayvanlarin hastaliklarinin nasil teshis ve tedavi edilecegini anlatan binlerce kitap yazilmistir. Misal olarak 9. yüzyilda yasamis olan Ibn-i Ahi Hizam'in Kitab al-Hayl val-Baytara isimli 30 bablik eserinde at, katir, deve, sigir ve koyunlarin hastaliklari ve ilaçlari hakkinda günümüzde dahi geçerli olan bilgiler vardir. Avrupa'da ise bu meslek Islam baytarlarinin kitaplarinin tercümesiyle gelismeye baslamistir. Mikroskobun kesfiyle de hastalik sebeplerinin teshis ve tedavisi daha kolay hale gelmistir. Osmanlilarda babadan ogula geçme baytarlik yaninda ilmi ögretim düzenine bagli ilk veteriner okulu Istanbul'da Harbiye Mektebinde Baytar Sinifi adiyla özel dershane olarak kuruldu (1842). Sultan Abdülmecid Han devrinde tibbiyeye baglandi. 1909'da Harbiye Naziri Mahmud Sevket Pasanin gayretiyle Selimiye 'deki Itfaiye Kislasina tasindi. Veteriner Teskilati daha sonra Nafia Nezaretine alinarak Ziraat, Orman ve Maadin Nezaretine baglandi. Avrupa'ya ögrenci gönderildi. Salgin hayvan hastaliklari ile mücadele için gereken asi ve serumlar i hazirlamak üzere bakteriyoloji ve hayvanlardan yüksek verim elde etmek için zooteknik kurumlari açildi. Bakteriyoloji kurumu daha sonra beseri ve baytari bakteriyolojihane olarak iki kisma ayrildi. Pendik 'te 1913'te bir bakteriyolojihane kuruldu. Burada ülke hayvanlarinin salgin hastaliklari için üretilen asi ve serumlar yeterli olmadigindan yeni bakteriyoloji kurumlari faaliyete geçti. Ankara- Etlik 'te bir bakteriyoloji ve seroloji kurumu kuruldu. Cumhuriyet döneminde kurulanlarla birlikte bugün 8 adet veteriner kontrol ve arastirma enstitüsü ile Kayseri, Denizli, Antalya, Diyarbakir, Adana, Bursa, Konya, Samsun, Elazıg, Izmir'de hastalik teshis ve gida tahlil laboratuvarlari açildi. Osmanli Devleti döneminde hayvan irklarini islah etmek amaciyla Eskisehir (Çifteler), Malatya (Sultansuyu), Adana (Çukurova), Kurtulus Savasindan sonra Bursa (Karacabey), Samsun (Karaköy'de) haralar, Bandirma ve Eregli'de merinos irki yetistirme çiftlikleri, Tekirdag (Muradli), Tokat (Kazova), Antalya (Boztepe), Çanakkale (Kumkale'de) inek islah kurumlari açildi. Ayrica Ankara'da Lalahan Zooteknik Arastirma Enstitüsü, Bursa Merinos Yapagi Muayene Laboratuvari Türkiye'deki veteriner kurumlarinin mühim bölümlerindendir. 1937 tarihli ve 3203 sayili Ziraat Vekaleti Vazife ve Teskilat Kanunu ile Baytar terimi yerine Veteriner terimi kullanilmaya baslanmistir.

VETERINER HEKIMLIGI OKULLARI TARIHÇESI

Dünyada ilk Veteriner Okulu, 1711-1750 yillari arasinda 200 milyondan fazla sigir ölümü üzerine 13 Subat 1762 tarihinde Claude Bourgelat tarafindan Fransa'nin Lyon kentinin bir banliyosu olan Guillotiers'de "Evcil Hayvanlarin Anatomilerinin ve Hastaliklarinin Ögretilmesi" amaciyla kuruldu. Ikinci veteriner okulu da Bourgelat tarafindan 1765'de Fransa'da Alfort yakinlarinda Charenton'da açildi. Bunu sirasiyla Viyana (1767), Torino (1769), Leipzig (1780), Bologna (1784), Budapeste (1787), Münih (1790), Londra ve Madrid (1792) veteriner okullarinin açilmalari takip etti. ilk veteriner okulunun 1762'de açilmasindan 38 yil sonra Avrupa'nin çesitli ülkelerinde faaliyete geçen veteriner okulu sayisi 35'e ulasti. 19.yy'da hayvan ürünlerinin deger kazanmasi, 20.yy'da hayvanciligin sanayi sektörüne dönüsümü, I. ve II. Dünya Savaslari'nda saglik ve beslenmede veteriner hekimligin olaganüstü etkisinin anlasilmasi, veteriner hekimligi ögretimi yapan kurumlarda ve ögrenci sayisinda umulmaz artislara yol açti. Bugün ise dünyada 300'ün üzerinde veteriner bilimi ögretimi yapan kurum bulunmaktadir. Ülkemizde ilk veteriner okulu askerî amaçli olarak 1842 yilinda Prusya'dan gelen askeri veteriner hekim Godlewsky'nin girisimiyle Istanbul'da kuruldu. Okul, ilk mezunlarini 1846 yilinda verdi. Ülkede özellikle salgin hastaliklarin yaygin olmasi sebebiyle askeri veteriner okuluna sivil ögrencilerinde alinmasina baslandi. Yarbay Mehmet Ali Beyin yogun gayretleri ile 1889 yilinda Ahirkapi'da Mülkiye Tip Mektebinde ilk Sivil Veteriner Okulu açildi. Bu okulun, birincilikle mezun olan millî sairimiz Mehmet Akif ERSOY'un yetismesinde büyük katkilari oldu. Askerî ve Sivil Veteriner Okullari 1920'de birlestirildi. Cumhuriyetin ilânindan sonraki köklü egitim-ögretim reformu kapsaminda 30 Ekim 1933'de Ankara'ya nakledildi ve Yüksek Ziraat Enstitüsü olusturuldu. Ankara Üniversitesi'nin kurulmasindan sonra, 1948 yilinda Veteriner Fakültesi'de buraya baglandi. Ankara Üniversitesi'ne bagli olarak 1970'de Elazig Veteriner Fakültesi kuruldu ve 1975'te Firat Üniversitesi'ne baglandi. Bunu takiben 1972'de Istanbul'da açıldı. 2017 yılı itibariyle bu sayı ülkemiz için 30 olarak ifade edilmiştir.